E Vermek İsteği Nereye Doğru Artar?
Hepimizin başına gelir; bazen bir bakarsınız, kendinizi “Evet, ben bu telefonu onuncu kez elime aldım ve hâlâ kimseyi aramadım. Kapatmalı mıyım yoksa bir süre daha mı beklesem?” diye düşünürken bulursunuz. İşte tam o an, içsel bir soruyla karşılaşırsınız: “E verme isteği nereye doğru artar?” Yani, bir insan neden “e” vermek ister? Daha doğrusu, neden bir başkasına “E” verirken ruh halimiz yükselir, enerjimiz artar? Hadi gelin, hep birlikte bu soruyu eğlenceli bir bakış açısıyla keşfe çıkalım!
Erkeklerin Çözüm Odaklı Yaklaşımları
Erkekler için, “E verme isteği” genelde çözüm odaklı bir düşünce tarzından gelir. Yani, eğer bir arkadaşları ya da eşleri bir sorunu paylaşıyorsa, ilk etapta çözüm önerileri peş peşe gelir. Hemen bir yol haritası çıkarılır: “Bunu böyle yap, şunu şuraya koy, o zaman her şey yoluna girer.” Bu yaklaşım, ne yazık ki “Evet” vermek için değil, problem çözmek içindir.
Mesela, sevgili arkadaşınız size kafanızı karıştıran bir problem anlattığında, siz çözüm odaklı bir şekilde “E” vermek isteyebilirsiniz, ama sadece çünkü ona yolu göstermeye çalışıyorsunuzdur. “Bu arada, o kişi seni neden aramadı? Bunu hemen halledebilirsin!” gibi bir öneri, “E” vermek yerine daha çok “Evet, bu çözüm olabilir” tarzı bir şeydir.
Peki, bu yaklaşım her zaman işe yarar mı? Tabii ki hayır! Eğer erkekler sürekli çözüm önerisi sunuyor, ama karşılarındaki kişi duygusal destek bekliyorsa, işler biraz karışabilir. O zaman soruya şu eklenir: “E vermek isteği, çözümden daha mı çok empatiye mi dönüşür?” Gerçekten, sevgili erkekler, bazen “E” demek, sadece dinlemek ve anlamak kadar önemli olabilir!
Kadınların Empatik ve İlişki Odaklı Yaklaşımları
Kadınlar, “E verme isteği” konusunda genellikle empatik bir yaklaşım sergiler. Çoğu zaman, bir sorun hakkında konuştuğunuzda, hemen karşınızdaki kişinin duygusal ihtiyaçlarını anlamaya çalışırlar. Yani, kadınlar için “E vermek” çoğunlukla duygusal bağ kurma ve ilişkiyi güçlendirme amacına hizmet eder.
Bir kadın, örneğin, arkadaşına veya partnerine “E” verirken sadece bir çözüm önerisinde bulunmaz; aynı zamanda duygusal bir destek de sağlar. “Evet, seni anlıyorum. Bu zor bir durum. Ama birlikte bunu aşabiliriz!” tarzı bir yaklaşım, kadınların empati gücünden doğan bir “E” verme isteği yaratır.
Fakat, bazen bu empatik yaklaşım da yanlış anlaşılabilir. Kadınlar bir durumu çözmek yerine, sadece dinlemeyi tercih ettiğinde erkekler biraz panik yapabilir. “Eyvah, demek ki bir şey yanlış oldu!” diye düşünmeye başlayabilirler. Oysa kadınlar aslında sadece “E” vererek, “Ben buradayım, seni anlıyorum” demek istiyordur.
O Zaman E Vermek Nereye Gidiyor?
Evet, hepimiz birbirimize “E” veriyoruz ama aslında bu bir yolculuktur. Erkeklerin çözüm arayışı, kadınların empatik tavrı ile birleştiğinde, “E” vermek, bir nevi ilişkilerin güçlü bir temeline dönüşür. Çözüm ve empati arasında bir denge kurulmalıdır. Kimi zaman tek bir “Evet” ile kalmak yeterli olur, kimi zaman ise daha fazla düşünmek ve duygusal olarak karşımızdakiyle bağ kurmak gerekir.
O zaman, “E verme isteği nereye doğru artar?” sorusunun cevabını şöyle verebiliriz: Duruma göre! Kimi zaman, bir meseleye yaklaşımda empati arayabiliriz, kimi zaman ise çözüm isteriz. Ama nihayetinde, her iki yaklaşım da bizi birbirimize daha yakınlaştırır.
Biraz Mizah, Biraz Evet!
Hadi, şimdi biraz eğlenceli bir yere geçelim! E vermek, aslında bazen bir yerden sonra, vücudun otomatik olarak yapmaya başladığı bir şey hâline gelir. Birine “E” dedikçe, siz de kendinizi çözüm odaklı, destekleyici, empatik bir insan gibi hissetmeye başlarsınız. Ama bir noktada, sanki herkes birbirine “E” vermek için yarışıyormuş gibi hissedebilirsiniz.
Bazen de “E” demek yerine, sadece bir gülüş, bir göz kırpma yeterli olur. Çünkü gerçek anlamda “E” vermek, bazen her şeyin ötesine geçer: bir bakış, bir anlamlı sessizlik, ya da bir birlikte geçirilen an. O zaman siz de düşünün; bu yazıyı okurken tam şu an “E” vermek istediniz mi?
Sonuç olarak…
E vermek isteği, her birimizin içindeki ilişki kurma, empati gösterme ve çözüm bulma dürtüsünden doğar. Erkekler bir çözüm önerisi ile gelirken, kadınlar bir “Ben seni anlıyorum” mesajı ile yaklaşır. Bütün bunlar birleştirildiğinde, aslında “E” vermek, sadece bir kelime değil, insan olmanın en temel hali.
Peki siz, hangi tür “E” verme isteğiyle karşılaşıyorsunuz? Çözüm odaklı mı yoksa empatik mi? Yorumlarda bu konuda fikirlerinizi paylaşın, bakalım hangi “E” daha baskın!